Adalar, Marmara Denizi’nin kuzeydoğusunda yer alan ve İstanbul’a bağlı bir ada grubudur. “Prens Adaları” olarak da anılan bu dokuz küçük kara parçasının yalnızca beşi yerleşime açıktır:
- Büyükada
- Heybeliada
- Burgazada
- Kınalıada
- Sedef Adası
Her biri kendine özgü bir karakter taşır. Bazısı sessizdir, bazısı cıvıl cıvıl. Kimi tarih kokar, kimi orman… Ama hepsi insana aynı şeyi söyler:
“Yavaşla. Hisset. Buradasın.”
Büyükada: Zamanın Durduğu Yer

Adaların en büyüğü ve en popüleri. Vapurdan indiğinde seni çan sesleri, eski Rum evleri ve bisiklet çanları karşılar.
Ne Yapılır?
- Aya Yorgi Tepesi’ne yürüyüş yap. Yorulacaksın ama yukarıdan manzara her şeye değecek.
- Ada sokaklarında dolaş, çiçeklerle bezeli köşklerin önünden geç. Belki biri sana çocukluğunu hatırlatır.
- Bisiklet kirala ama acele etme. Pedal çevirirken anı kaçırma.
- Kıyıya otur, denizi izle. Sessizlikle konuşmayı dene.
Nerede Ne Yenir?
- Lokum gibi balıklar için Milto, manzaralı kahvaltı için Secret Garden.
- Aya Yorgi yürüyüşü sonrası bir limonata şart!
Heybeliada: Sessizlikle Sohbet

Büyükada kadar popüler değil ama doğası daha bakir. Deniz, orman, tarih… Üçü bir arada.
Görülmesi Gereken Yerler:
- Heybeliada Ruhban Okulu: Mimari güzelliği kadar tarihi de etkileyici.
- Çam Limanı: Piknik, yürüyüş, deniz keyfi için birebir.
- Değirmenburnu Tabiat Parkı: Romantik yürüyüşlerin adresi.
Neden Heybeli?
Çünkü burada kalabalık az. Huzur çok. Ve her köşesi doğayla konuşur gibi…
Burgazada: Sait Faik’in İzinde

Edebiyatla iç içe, daha bohem bir havası vardır Burgaz’ın. Eğer kalabalıktan sıkılıyor, küçük sokakları, çay bahçelerini seviyorsan tam sana göre.
Yapılacaklar:
- Sait Faik Abasıyanık Müzesi’ni gez. Hikâyeleri, pencereden görünen manzara eşliğinde bir başka anlam kazanır.
- Kalpazankaya’da gün batımını izle. Belki hayatının en sade ama en etkileyici anı olur.
Kınalıada: En Yakın, En Samimi

İstanbul’a en yakın olan ama bir o kadar da kendine özgü olan ada. Plajları, sade yaşamı ve huzurlu sokaklarıyla kısa kaçamaklar için ideal.
Ne Yapılır?
- Denize gir, güneşlen, kitap oku.
- Sessiz bir sokakta yürürken duvar diplerinde oturan yaşlılarla göz göze gel. Gülümse.
- Kiliseyi ziyaret et, tarihi hissedip çık.
Sedef Adası: Sessizliğin Tanımı

Bu ada diğerleri kadar popüler değil. Zaten bu yüzden güzel. Az insan, bol doğa. Eğer kalabalıktan tamamen uzaklaşmak istersen, doğru yerdesin.
Not: Özel mülkler olduğu için bazı alanlara giriş sınırlı olabilir. Gidince saygılı olmak önemli.
Ulaşım: Adalar’a Nasıl Gidilir?
Adalar’a ulaşım oldukça kolay:
- Kabataş, Kadıköy, Bostancı, Eminönü, Beşiktaş iskelelerinden vapurlar kalkar.
- Şehir Hatları dışında Turyol, Mavi Marmara, Dentur gibi özel firmalar da hizmet verir.
- Gitmeden önce sefer saatlerine bakmayı unutma. Yazın yoğunluk fazla, sabah erken gitmek en iyisi.
Ufak Ama Önemli Tavsiyeler
Bisiklet kiralarken dikkatli ol. Frenler ve zincir mutlaka kontrol edilmeli.
Adalar’da çöpünü yanında taşı. Temizlik ortak sorumluluk.
Hayvanlara sevgi göster ama mama da götür. Adalar’daki kediler ve köpekler sahipsiz ama yalnız değiller.
Sessizliği bozma. Bu adalar “kaçış” noktası. Gürültü değil, dinginlik istiyor.
Adalar, İstanbul’un Kalbindeki Mola Tuşu
Adalar; İstanbul’un tam göbeğinde ama onun gürültüsünden, telaşından ve hızından uzak bir dünya. Buraya geldiğinde sanki zaman yavaşlar.
Belki de asıl olan bu yavaşlık. Hızlı yaşamda kaçırdığımız şeylerin hepsi burada: Doğa, sohbet, tarih, huzur…İstanbul Adaları seni bekliyor. Belki yarın sabah bir vapura binersin. Belki çocukluğuna rastlarsın bir sokakta. Kim bilir?